Hoş Geldin Merhamet Ayı: Ramazan
Bir ramazana daha ulaşmanın verdiği sevinçle Rabbimize hamd ediyor, Sevgili Peygamberimize salât ve selam ediyoruz. Bu ayın hürmetine Rabbimize sığınıyor el açıp âmin diyoruz. “Ey Rabbimiz! Bizleri bu ramazandan en güzel şekilde istifade edenlerden eyle. Peygamber Efendimiz her ramazanda okuduğumuz bir hadiste şöyle buyuruyor. "Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş" Ey Rabbimiz! Bizleri evvelinde rahmete nail olanlardan, ortasında mağfirete uğrayanlardan sonunda da cehennemden azat olanlardan eyle. Kendisiyle sevindiğimiz Ya Şehri Ramazan! Hoş geldin. Hoş geldin merhametin tecellisi ramazan.
Allah merhametlidir. Bizlerin yaratılmış olması O’nun merhametinin tecellisi değil midir? Biz yok idik. Eğer yaratılmasaydık hiç olmayacaktık. Bizi yoktan var eden bize hiç merhametli olmaz mı? Yaratılmış olanların bizim istifademize sunulması merhamet tecellisi değil midir? Namazlarımızın her rekâtında okumuş olduğumuz Fatiha süresinde Cenab-ı Mevla; “(Her çeşit hamd ve övgü yalnızca bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O Rahmandır (sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir), O Rahimdir ( çok şefkatli ve merhametlidir).”[1] buyurarak hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda merhametinin her şeyi kuşattığını bizlere bildirmektedir..
Ramazan merhamet tecellisidir.
Kur’an- Kerim ramazan ayında kadir gecesinde indirilmiştir. Ramazanı karşıladığımız bu ilk gecede bu ayetleri yeniden hatırlayalım. “(O sayılı günler, Ramazan ayı), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin.”(2)
Böylece Kur’an-ı Kerim indirildiği ayı onbir ayın sultanı yapmış, indirildiği geceyi ise bin aydan daha hayırlı kılmıştır. Kur’an-ı Kerim ise yaratanın kullarına karşı merhametidir. Bu sebeple Kur’an-ı kerime uymakla Yaratanın merhametine de nail olacağımız unutulmamalıdır.
En güzel örnek olan Sevgili Peygamberimiz ise Ramazan ayının nasıl bir merhamet tecellisi olduğunu bizlere şöyle bildirmektedir. “Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur.”[3] Efendimiz (s.a.s.)’in ifade ettiği üzere Ramazana ulaşmak ve bu aydan istifade etmek suretiyle günahlarımızı affettirebileceğiz. Bu zaman dilimi bizim içen ne kadar büyük merhamettir.
Oruç Merhamet Tecellisidir
Ebu Hureyre’den aktarılan bir kutsi hadisle orucun nasıl bir merhamet tecellisi olduğunu yeniden hatırlayalım.
قال اللَّه عَزَّ وجلَّ : كُلُّ عملِ ابْنِ آدم لهُ إِلاَّ الصِّيام ، فَإِنَّهُ لي وأَنَا أَجْزِي بِهِ . والصِّيام جُنَّةٌ فَإِذا كَانَ يوْمُ صوْمِ أَحدِكُمْ فلا يرْفُثْ ولا يَصْخَبْ ، فَإِنْ سابَّهُ أَحدٌ أَوْ قاتَلَهُ ، فَلْيقُلْ : إِنِّي صَائمٌ . والَّذِي نَفْس محَمَّدٍ بِيدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصَّائمِ أَطْيبُ عِنْد اللَّهِ مِنْ رِيحِ المِسْكِ . للصَّائمِ فَرْحَتَانِ يفْرحُهُما : إِذا أَفْطرَ فَرِحَ بفِطْرِهِ ، وإذَا لَقي ربَّهُ فرِح بِصوْمِهِ
Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."[4]
Teravih Merhamet Tecellisidir
Bir hadisle kılacağımız teravih namazımızın bizlere nasıl bir merhamet tecellisi olduğunu anlayalım. "Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır."[5]
Bu ramazan merhamet kanatlarımızı herkesin her şeyin üzerine indirdiğimiz bir ay olsun. Bu ramazanda günahlarımıza tövbe ederek ve bir daha dönmemeye çaba göstererek, ibadetlerimizi yerine getirerek, ahlakımızı güzelleştirerek, imanımızı kâmil hale getirme yollarını gözeterek kendimize merhamet edelim. Cennetlik için yaratılan bu bedeni cehenneme götürmeyelim. Bu ramazanda çocuklarımıza ibadet alışkanlığı kazandırarak, İslam’ın en güzel ilkelerini öğreterek ve kendimizde onlara örnek olarak ailemize merhamet edelim. Onları da cehennemin dehşetli azabında korumaya çalışalım. Bu ramazanda ihtiyaç sahiplerine yardım ederek onlara merhamet edelim. Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada yaşayan kardeşlerimize yardım edelim. Biz onlara merhamet edelim ki, Rabbimizde bizlere merhamet etsin.
Her ramazan olduğu gibi bu ramazanda bizim için bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirenler için Allah’ın rahmet deryası onları beklemektedir. Haydi, hep beraber, birlik ve beraberlik içerisinde Rabbimizin şu ayetine sımsıkı sarılalım. “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.”[6]
Bu ramazan bizim için bir dönüm olmalı. Çünkü bu hayatı ne zaman ve nerede sonlandıracağımızı bilmiyoruz. Ebu Turab Hz. Ne güzel ifade etmektedir.
Bugünü düşünürüm. Dün geçti, yarın var mı?
Gençliğime de güvenmem, ölen hep ihtiyar mı?
Şu an yaşıyorsak bu bizim için çok değerli. Çünkü şu an itibariyle tövbe ederek günahlarımızı affetirme imkânımız var. Çok geç olmadan, eyvah demeden ölüm gelmeden uyanalım. Merhametin tecellisi olan Ramazandan istifade edelim, Rabbimizin rızasına nail olalım.
Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de bizlere öğrettiği şu dua ile yazıma son veriyorum.
“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi hakikatten saptırma ve yüce katından rahmetini bizlere bağışla. Şüphesiz sen çok lütuf sahibisin.”[7] Ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun. İbadetlerimiz makbul, amelimiz Salih, niyetlerimiz halis, ahlakımız güzel olsun. Rabbim bizi merhamet edenlerden ve merhamete nail olanlardan eylesin. Allah’a emanet olun
Suat OLGUN
[1] Fatiha,1/2-3
[2] Bakara, 185
[3] Müslim, Taharet, 16
[4] Buhari, Savm 9
[5] Buhari, İman, 37
[6] Al-i İmran, 3/103
[7] Al-i İmran, 3/8